Bolluca Mah. Gülfidan Sk. No:7, 34287 Arnavutköy/İstanbul
Calışma Saatimiz: 08:00 - 20:00
22 Eki 2019

‘En İyi Peyzaj Şirketi’ Ödülünü Kazandık

Emekcim Dün ‘Ülkenin En İyi Peyzajı’ ödülüne layık görüldük. Bu mükemmellik ödülü, tasarladığımız ve kurduğumuz projeler için verildi. Bu ödüller, yaratıcı tasarıma olan bağlılığımızı, mühendislikte devam eden mükemmelliği ve insanların gurur duyduğu güzel ve fonksiyonel açık yaşam alanları üretme yeteneğimizi yansıtıyor.

20 Eki 2019

İş: Tam gün (Haftada +50 saat)

Peyzaj becerilerinizi bize göstermek ve oldukça ödüllendirilmek isteyen üst düzey bir üretici misiniz? Şantiyeleri yönetebilir ve peyzaj çizimlerini okuyabilir misiniz? EmekCim’da sunduğumuz: Tam Zamanlı, Yıl Boyunca istihdam, Ortak sosyal yardım paketi, Mükemmel çalışma ortamı …

Şu anda, 2-3 kişiden oluşan bir ekibin liderliğini yapacak ve baştan sona özel manzaralar yerleştiren üst düzey liderler için açıklıklara sahibiz. Anahtar oyuncularımıza yıl boyunca istihdam, ayrıca rekabetçi ücretler ve 8 saat / gün boyunca ÖD, 1,5x ödenen ortalama 50 saat / hafta bazında teklif ediyoruz).

20 Eki 2019

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇİM ALANLAR; GÜBRELENMESİ VE HASTALIKLARA KARŞI BAKIM TAVSİYELERİ

Çim alanlar günümüz yeşil alanlarının vazgeçilmez yüzey elemanlarıdır. Peyzaj düzenlemelerinde kullanılan bütün bitkisel materyaller göz önüne alındığında, çim bitkilerinin en yaygın kullanılan süs bitkisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çim bitkilerinin kullanımı ile sağlanan estetik ve fonksiyonel faydalar ve gerekse çevreye sağladıkları faydaları göz önüne alındığında bu sonuca şaşırmamak gerekir. Bulundukları alanı mükemmel bir şekilde kaplayan çim alanlar oluşturdukları yoğun ve derin kök sistemleriyle erozyonu etkili bir şekilde önlerken, homojen görüntü ve çekici yeşil renkleriyle de peyzajın güzelliğini ve dolayısıyla ekonomik değerini arttırmaktadırlar. Estetik olarak sağladıkları katkıları yanında çim alanlar golf, futbol ve diğer spor sahaları için doğal, rahat, güvenli, dayanıklı ve mükemmel bir oyun zemini sağlamaktadırlar.

Ülkemizde genel olarak peyzaj alanlarındaki çim sahalarının tesis ve bakımının hep ikinci planda kaldığını ve çim örtüsünün bir süre sonra homojenliğini kaybederek yabani otların, hastalıkların baskısıyla ve yer yer kelleşerek zaman içinde alandan yok olduğunu gözlemleriz. Oysaki tekniğine uygun olarak ve doğru tür ve çim çeşitleri kullanılarak tesis edilmiş çim sahalar uygun gübreleme, biçim ve sulama gibi bakım programı altında güçlü çim örtüsü oluşturmak suretiyle kalitelerini uzun yıllar koruyarak kendilerinden beklenen estetik ve fonksiyonel faydaları sağlayabilirler.

20 Eki 2019

Çim Alanların Gübrelenmesi

Çim Alanların Gübrelenmesi

Nasılki bizler sağlığımız için belli vitamin ve minerallere gereksinim duyuyorsak, çim bitkileride sağlıklı bir büyüme ve gelişme için belirli besin elementlerine ihtiyaç duyarlar. Bitki besin maddelerinin kaynağı topraktaki organik madde ve minerallerin parçalanıp çözünmesi ve uygulanan ticari gübrelerin birikimidir. Kaliteli ve sağlıklı çim alanlar oluşturmak adına gübrelemenin ne kadar önemli olduğunu bilmeyen yoktur. Ancak sorular işte bu noktada başlar; hangi gübre, ne zaman, hangi dozda ve nasıl uygulanmalı? Bu sorulara en doğru cevapları içeren gübreleme yapılmadığı takdirde çim bitkilerinin kalite ve gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceğimiz gibi çevreye zarar verme olasılığımızda mevcuttur. Özellikle yanlış teknik ve aşırı uygulama dozları ile gübrelerin hem yüzey sularına hemde topraktan yıkanarak yer altı su kaynaklarına karışması mümkündür.

Çim bitkilerinin saçak kök yapısı besin elementlerinin alımı açısından idealdir. Besin elementleri ise bitkilerin bolca gereksinim duyduğu “makro” (örneğin, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, mağnezyum) ve daha az miktarlarda gereksinim duydukları “mikro” besin elementleri (örneğin, demir, bakır, çinko, manganez) olarak iki sınıfa ayrılmaktadır. Azot, potasyum ve fosfor makro besin elementleri içinde çim bitkileri tarafından miktarca en çok ihtiyaç duyulan temel bitki besin elementleridirler. Mikro besin elementleri içinde ise demir çim gübreleme programlarına en sık eklenen elementtir. Ancak golf sahaları (özellikle green bölgesi) veya futbol sahaları gibi yüksek oranda kum içeren atletik sahalarda ve yüksek pH seviyesine (aşırı alkali) sahip topraklarda yetişen çim bitkilerinin gübreleme programlarına bakır, çinko, manganez gibi diğer mikro besin elementlerinin ve makro besin elementi Mağnezyumun eklenmesi tavsiye edilebilir.

Çim alanlar için uygun bir gübreleme programı oluşturmanın başlangıç noktası toprak analizinin yaptırılmasıdır. Toprak analizi çim alan tesis edilmeden önce hazırlık aşamasında yaptrılmalı sonrasında ise her 3 yılda bir tekrar ettirilmelidir. Özellikle toprak pH düzeyinin ayarlanması, fosfor, potasyum ve diğer besin elementlerine ihtiyaç olup olmadığı ve uygulama miktarlarının belirlenmesi bakımından analiz sonuçları önemli bilgiler içerir. Optimum büyüme ve gelişme için çim bitkileri yetişme ortamının pH seviyesi 6-7, fosfor içeriği 21-40 ppm ve Potasyum içeriği ise 100-200 ppm aralığında tutulmaldır. Fosfor ve potasyum seviyesi belirtilen değerlerin altında bulunması durumunda gübreleme yapılmaldır.

16 Eki 2019

Azot (N) ve Azotlu Gübreler

Azot çim bitkilerinde sürgün ve kök büyümesini,  sürgün sıklığı ve rengini, hastalık ve zararlılar ile diğer stres koşullarına dayanımı etkileyen çok önemli bir element olduğundan topraktaki azot miktarının düzenli aralıklarla takviyesi şarttır.   En yüksek oranda ihtiyaç duyulan ve büyüme ve gelişme için anahtar konumundaki besin elementi olduğundan çim alanların gübreleme programları azotlu gübreler üzerine inşa edilirler.  Noksanlığı kadar aşırı kullanımıda olumsuz sonuçlar doğurur.  Aşırı miktarda veya zamansız  yapılan azot uygulamaları zayıf ve oldukça yüzlek köke sahip çim örtüsünün oluşmasına yol açar.  Kök sistemi güçlü olmayan çimlerin ise çeşitli stress koşullarına toleransları oldukça zayıftır.  Bu bakımdan kullanılan miktar ve uygulama zamanı iyi ayarlamalıdır.  Azot noksanlığının tipik belirtileri sürgün büyümesinin durması, kardeşlenmenin azalması ve çim renginin açık sarı yeşile dönmesi ile ortaya çıkar.

Temelde iki tip azotlu gübre formu vardır.  Suda çözünen (hızlı salınan azot) ve suda çözünmeyen (yavaş salınan -bitki tarafından yavaş alınan) azotlu gübreler.  Suda çözünen azotlu gübreler bitki tarafından hızla alınabilen azot sağlarlar ve çimlerde tepkisini bir kaç gün gibi kısa süre içerisinde görmek mümkündür.  Amonyum sülfat (% 21 N), amonyum nitrat (%33 N) ve Üre (% 46 N) yeşil alanlarda çok yaygın kullanılan suda çözünen/ hızlı salınan gübrelere örnek olarak verilebilirler.  Bu gübrelerin toprakta kalıcılıkları yaklaşık üç-dört hafta sürebilir ancak uygulama sonrası yoğun yağış veya aşırı sulama olması durumunda kolayca yıkanıp kısa sürede topraktan uzaklaşabilirler.   Yavaş salınan gübreler ise toprakta parçalanması ve bitki tarafından alınması çok daha kompleks işlemlere (toprak sıcaklığı, mikroorganizma faliyeti vb) bağlı olduğundan bitkide tepkisi daha yavaş gelişir.  Ancak bitkiye ihtiyacı olan elementleri dengeli olarak verir ve toprakta kalıcılıkları oldukça uzundur (yaklaşık 10 hafta veya daha fazla).  Üreformaldehit ( % 38 N) ve Sülfür kaplı üre (%32 N) çim alanlarda yaygın kullanılan yavaş salınımlı gübrelere örnek olarak  verilebilir.  Hızlı salınan gübreler çok daha ucuzdur ve yaygın kullanılırlar ancak yanlış uygulanmaları halinde (örneğin yüksek doz) çimleri yakma olasılıkları oldukça yüksektir.  Yavaş salınımlı gübreler ise suda çözünme oranları düşük olduğundan topraktan yıkanarak kaybolmazlar ve yanlış uygulanmaları durumunda bile çimleri yakma olasılıkları çok nadirdir.   Piyasada hem yavaş hemde hızlı salınan azot formunun ikisini beraberce içeren çim gübrelerini bulmak mümkündür.  Bunlar her iki gübrenin avantajlarını bir araya getirip dezavantajlarını ise azaltarak oldukça etkili çim gübresi olma potansiyeli gösterirler.   Ayrıca suda çözünmeyen gübreler grubu altına koyabileceğimiz bir başka azot kaynağı ise Milorganit gibi (%6 N) doğal organik gübrelerdir.  Bu gübreler düşük oranda azot içerirler, çimi yakma potansiyelleri düşüktür ancak büyük bir kısmı etkinliklerini göstermek için belirli bir sıcaklığa gereksinim gösterirler.

Hemen Arayın Link Yazısı